Sadullah Kısacık: Emeklilik Hayatta Kalma Mücadelesine Döndü
Sadullah Kısacık emeklilik açıklaması, Türkiye’de milyonlarca emeklinin yaşadığı yoksulluk ve barınma krizini bir kez daha gündeme taşıdı. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada mevcut tabloya sert ifadelerle tepki gösterdi.
En Düşük Emekli Maaşı Yoksulluk Sınırının Altında
Sadullah Kısacık, en düşük emekli maaşının yoksulluk sınırının çok altında kaldığını açıkça dile getirdi. Türkiye’de yaklaşık 16 milyon emekli bulunuyor. Buna karşın en düşük emekli maaşı 16 bin 881 lira seviyesinde kalıyor.
Buna göre tek başına yaşayan bir bireyin yoksulluk sınırı 24 bin lirayı aşıyor. Bu tablo, emeklilerin geçinmesini imkânsız hâle getiriyor. Kısacık, bu durumu “sessiz yoksulluk dayatması” olarak tanımladı.
Emeklilik Dinlenme Dönemi Olmaktan Çıktı
Kısacık, emekliliğin artık bir dinlenme süreci olmadığını vurguladı. Aksine, emekliler için bu dönem hayatta kalma mücadelesine dönüştü.
Artan enflasyon ve yükselen yaşam maliyetleri, emeklilerin alım gücünü hızla eritti. Son yıllarda emekliler temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanıyor.
Emekliler Otel Odalarına Sığınmak Zorunda Kalıyor
Konuşmasında barınma krizine de dikkat çeken Kısacık, büyükşehirlerde kiraların emekli maaşlarını aştığını söyledi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de bir emekli maaşıyla ev kiralamak mümkün değil.
Bu nedenle birçok emekli, günlük kiralanan ucuz otel odalarına sığınıyor. Bu odaların önemli bir bölümünde banyo bulunmuyor. Bazılarında ortak tuvalet kullanılıyor. Kısacık, bu tabloyu “yılların emeğine reva görülen utanç verici bir durum” olarak değerlendirdi.
Avrupa Verileri Türkiye’yi Geride Bırakıyor
Sadullah Kısacık, EUROSTAT ve OECD verilerine de değindi. Verilere göre emeklilerin yüzde 75’i geliriyle geçinemiyor. Yüzde 65’i ise ev sahibi değil.
Ayrıca Türkiye, emeklilere yönelik kamu sosyal harcamalarında Avrupa ortalamasının yüzde 40 gerisinde bulunuyor. Bu durum, sosyal devlet ilkesinin zayıfladığını net biçimde gösteriyor.
Sosyal Devlet Önce En Kırılganı Görmelidir
Kısacık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na da çağrıda bulundu. Ona göre sosyal devlet, önce ezileni ve barınma sorunu yaşayanı görmelidir.
Soğukta üşüyeni, sığınacak yer arayanı ve geçinemeyeni fark etmek iktidarın temel sorumluluğudur. Bu görev geciktirilemez.
Konut Seferberliğine Emekliler de Dahil Edilmeli
Konuşmasının sonunda Anayasa’nın 57’nci maddesini hatırlatan Kısacık, barınma hakkının anayasal bir hak olduğunu vurguladı.
Konut projeleri yalnızca belirli kesimler için planlanmamalıdır. Emekliler ve yaşlılar da bu seferberliğin parçası olmalıdır. Ancak emeklilerin barınma ve gelir sorunlarının araştırılmasına yönelik verilen önerge, iktidar oylarıyla reddedildi.