Asgari Ücret Adana’da Toprağa da Tezgâha da Yetmiyor

Asgari ücret Adana gündeminde sert eleştirilerle tartışılmaya devam ediyor. Mehmet Veysi Güzel, 2026 yılı için açıklanan net 28 bin 75 liralık asgari ücretin, üretim gücü yüksek bir şehir olan Adana’da çalışanı ayakta tutamadığını söyledi. Güzel’e göre bu rakam, sahadaki gerçeklerle örtüşmüyor.

Üreten Şehirde Emek Karşılık Bulmuyor

Adana’nın tarım ve sanayi açısından Türkiye’nin lokomotif kentlerinden biri olduğunu hatırlatan Güzel, tarlada çalışan işçilerle sanayi emekçilerinin aynı geçim sıkıntısında buluştuğunu ifade etti. Buna göre üretimin yoğun olduğu bir şehirde emeğin bu denli değersizleşmesi kabul edilemez.

Ayrıca Güzel, üretimin merkezinde yer alan bir kentte asgari ücretin yaşamı sürdürebilecek düzeyde olması gerektiğini vurguladı. Aksi halde çalışanların üretime olan bağlılığının zayıfladığını belirtti.

Pazarda Etiket Var, Cebe Yansıma Yok

Mehmet Veysi Güzel, Adana’da gıda fiyatları, kira bedelleri ve ulaşım giderlerinin hızla arttığına dikkat çekti. Buna karşın asgari ücretin aynı hızda yükselmediğini söyledi. Bu nedenle çalışanlar pazarda yalnızca fiyat etiketlerine bakmakla yetiniyor.

Özellikle dar gelirli aileler, temel gıda ürünlerine erişimde zorlanıyor. Bu durum, geçim sıkıntısını her geçen gün daha görünür hale getiriyor.

Geçim Krizi Sosyal Dengeyi Zorluyor

Güzel’e göre geçim sıkıntısı yalnızca ekonomik bir sorun değil. Aynı zamanda toplumsal huzuru da tehdit ediyor. Gelir-gider dengesinin bozulması, aile içi sorunları ve sosyal gerilimi artırıyor.

Bu nedenle asgari ücret tartışması, yalnızca rakamsal bir mesele olarak ele alınmamalı. Sahadaki gerçekler dikkate alınmalı.

Gerçek Hayata Dayalı Ücret Çağrısı

Ana Yol Partisi Adana İl Başkanı Mehmet Veysi Güzel, asgari ücret belirlenirken masa başı hesaplardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Bunun yerine üretim yapan şehirlerin koşulları esas alınmalı.

Güzel, emeği koruyan ve alın terinin karşılığını veren adil bir ücret politikasının zorunlu olduğunu vurguladı. Asgari ücret Adana gibi üretim merkezlerinde yaşamı sürdürebilir kılacak düzeye çıkarılmadan ekonomik denge sağlanamaz.