Pamuk üreticileri cayır cayır yanıyor
Son Güncelleme 11 Eylül 2019 by admin
Ayhan Barut, Çukurova’da hasadı başlayan pamukla ilgili acil çözüm istedi
“Pamuk üreticileri cayır cayır yanıyor”
“Çiftçinin feryadını sağır sultan duydu, bunlar duymuyor”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, ‘beyaz altın’ pamukta üreticilerin geçen yılın çok altında seyreden pamuk fiyatları nedeniyle adeta ‘cayır cayır’ yandığını söyledi.
“ÜÇ MAYMUNU OYNUYORLAR”
Üretim maliyetlerinin yüzde 200’lere varan oranda arttığı pamukta fiyatın geçen yılın bile çok altına düştüğünü hatırlatan Ayhan Barut, “Geçen yıl 4.5 liradan başlayan pamuk fiyatları hasadın başında kilogramı 3 lira seviyesinde seyrediyor. Piyasalara müdahale için üreticiler açısından en uygun fiyatı açıklaması gerekenler, destek primlerini kilogram başına en az 1.5 lira olarak belirlemesi gerekenler, üç maymunu oynuyor. Cayır cayır yanan çiftçinin feryadını sağır sultan duydu, AKP hükümeti bir türlü duymuyor, ‘Bana mısın?’ demiyor. Görmüyor, duymuyor ve konuşmuyorlar. Bir de utanmadan ‘Yerliyiz, milliyiz’ diyorlar. Üreticisinin derdiyle dertlenmeyenler, hiç yerli ve milli olabilir mi? Laf cambazlığını bırakın. Üreticinin yüzünü güldürmek için acilen pamuğun hak ettiği fiyatları açıklayın, primleri 1.5 lira yapın” dedi.
“BU NE YAMAN ÇELİŞKİ?”
Tarımsal üretimin her kademesinde olduğu gibi mazottan gübreye, zirai ilaçtan tohuma, sulamadan işçiliğe, tohumdan elektrik masraflarına dek pamuk üretim maliyetlerinin yüzde 200’lere varan oranda arttığına dikkat çeken Ayhan Barut, şöyle konuştu:
“Tarımda net ithalatçı haline getirilen ülkemiz de ne yazık ki bir zamanlar beyaz altın olarak bilinen pamukta dışa bağımlıyız. Tekstil başta olmak üzere 30’dan fazla işkolunun ana hammadesi olan, stratejik önemdeki pamukta geçen sezon yaklaşık 1 milyon tonluk üretim vardı. Ne yazık ki yıllık ülke ihtiyacı yaklaşık 1.5 milyon ton olduğu için aradaki farkı ithalatla kapattık. Bunun için de 1 milyar 150 milyon Dolar dışarıya para ödedik. Pamuğun kilogramı geçen sene 4.5 liradan satışa başlandı ama bu yıl hasadın başında pamuk fiyatları 3 lira seviyelerinde. Bu ne yaman bir çelişkidir böyle. Maliyetler bu kadar artarken pamuk fiyatlarının düşmesini neyle açıklayacaksınız? Pamuk dünya borsalarında işlem gören bir ürün elbette. Bu gerçekten hareketle neden fiyatlar açıklanmıyor, çiftçimiz piyasanın insafına kurban ediliyor? Pamukta derhal üreticiyi gözeten ve pamuğun hak ettiği fiyat açıklanmalı, destekleme primi en az kilogram başına 1.5 lira olarak belirlenmelidir.”
“DESTEK VERMİYORSUNUZ, BİR DE KÖSTEK OLMAYIN”
Pamukta dışa bağımlılıktan kurtulmak için üretimin ve üreticinin desteklenmesi gerektiğini ifade eden Ayhan Barut, şöyle konuştu:
“Biz pamuk üreticisine ve üretime destek isterken bu iş bilmez politikalara imza atanlar, pamukta 600-650 kilogram olan dönüm başına destekleme miktarını 500 kilograma düşürdüler. ‘Yandım anam’ diye feryat eden çiftçiler pamuktan da kaçmaya başladı. Ürettiği başına bela oldu, canını yaktı, yüreğini kanattı çünkü. Bu yetmedi, pamuk üreticilerinin destekleme primlerinin yüzde 70’ini bir dönem, kalan yüzde 30’luk kısmını da aylar sonra ödediler. Yani çiftçiyle alay ettiler, yiğidi kuru soğana muhtaç ettiler. Üreticiye daha vuracak darbeleri çok gibi görünüyor. Pamukta hasat başladı, ortada hala fiyat yok. Laf cambazlığını bırakıp acilen dekara verilen 500 kilogram destek miktarı eski haline getirilmelidir. Gelişen tarım teknolojileri, kaliteli tohumlar, ziraat mühendisi meslektaşlarımızın bilgi ve birikimlerini sahaya ve çiftçiye aktarması neticesinde dekara 600-650 kilograma kadar verim alınabildiğini unutmamalılar. Üretene, işini iyi yapana, iyi verim alana destek vermiyorlar zaten ama en azından köstek olmasınlar.”
“BU NE VİCDANSIZLIK?”
Bir kere de olsa üretenin kazanması için AKP’ye çağrıda bulunan Ayhan Barut, şunları dile getirdi:
“Tarihin en büyük siyasi ve ekonomik krizi ile boğuşan ülkemizde, tohumdan gübreye, zirai ilaçtan mazota kadar tüm girdi maliyetleri fahiş oranda artmıştır. Buna rağmen ürünler para etmemiş, her geçen yıl bir önceki yılı aratır hale gelmiştir. Üretici perişan olmuş, üretim bitme noktasına varmıştır. Meselelere çözüm üretmesi gerekenler ise aynı tuzu kuru olanlar gibi vurdumduymaz tavırlar içinde. Nerede bu memleketin Tarım ve Orman Bakanı? Kanayan yarayı görmüyor mu? Üreticinin derdine derman olması gerekenler neden adım atmıyor? Ekonomik olarak ölmüş, canlı cenazeye dönmüş çiftçinin fiziken de kara toprağa gömülmesini mi bekliyorlar? Bu ne utanmazlık? Bu ne vicdansızlık? Çiftçi üretmeyince, ülke kıtlık ve yokluk içinde uçuruma sürüklenince Saray ve çevresindekiler bayram mı edecek? Acilen tarımsal üretim maliyetlerinin düşürülmesini ve pamukta prim miktarlarının her dönem üretim maliyetlerindeki artış ve enflasyon oranlarına göre yükseltilmesini istiyoruz. Piyasa gerçeklerini gözeterek pamuk destekleme priminin en az 1.5 lira olmasını, hasat döneminde ithalata izin verilmemesini, tohum, gübre, mazot gibi maliyetler altında ezilen üreticinin yüzünü güldürmek için özendirici ve teşvik edici ek prim destekleri verilmesini istiyoruz. Bir kere de olsa üreten kazansın artık. Çok zor bir şey istemiyoruz. Üreticinin anasının ak sütü gibi helal olan hakkının verilmesini istemek suç değil, günah değil, en meşru taleptir.”