CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin: “Türkiye, Çocuk Haklarında Sınıfta Kaldı”

Son Güncelleme 22 Kasım 2024 by admin

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin: “Türkiye, Çocuk Haklarında Sınıfta Kaldı”

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin çocuk hakları konusunda ciddi eksiklikler yaşadığını ve çocukların çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldığını vurguladı.

“Yaşananlar Yüreklerimizi Dağlıyor”

Dr. Şevkin, Türkiye’de çocukların eğitim, sağlık ve yaşam standartlarına erişimde yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek, çocuk işçiliği, zorla evlendirme ve yoksulluk gibi sorunların altını çizdi. Şevkin, “Çocuklarımız okula aç gidiyor, işçi olarak sömürülüyor, zorla evlendiriliyor. Çocuğa 23 Nisan gibi bir bayramın armağan edildiği bu ülkede bugün yaşananlar yüreklerimizi dağlıyor,” ifadeleriyle mevcut durumu eleştirdi.

Türkiye Güvenli Okul Ortamları Projesi’ne Atıf

Meclisteki konuşmasında, Türkiye’nin imza attığı Güvenli Okul Ortamları projesine değinen Dr. Şevkin, bu kapsamda okullarda ruh sağlığı desteğinin artırılması, öğretmenlerin rehberlik becerilerinin geliştirilmesi ve risk altındaki öğrencilere yönelik sistemlerin uygulanması gerektiğini hatırlattı. Ancak bu taahhütlerin yerine getirilmediğini ifade ederek, hükûmeti eleştirdi.

“Çocuklarımıza Daha Yaşanabilir Bir Memleket Bırakmak Zorundayız”

Dr. Şevkin, çocukların maruz kaldığı şiddet ve insanlık dışı muamelelerin sona ermesi için hükûmetin daha etkin politikalar uygulaması gerektiğini belirtti. “Yarınlarımız olan çocuklara daha yaşanabilir bir memleket bırakmak zorundayız. Çocuk haklarını korumak, geleceğimizi korumaktır,” diyen Şevkin, çocukların hak ettiği güvenli ortamların sağlanmasının önemine dikkat çekti.

Çocuk Hakları için Acil Eylem Şart

Dr. Müzeyyen Şevkin’in TBMM’de yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin çocuk hakları konusunda karşı karşıya olduğu ciddi sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Çocukların sağlıklı bir eğitim ve yaşam ortamına kavuşması, yalnızca bir taahhüt değil, aynı zamanda insanlık görevi olarak öne çıkıyor.

Türkiye’nin geleceği, çocuklarına verdiği değerle şekillenecek.