Lösev
28.03.2024 - Adanada.NET / Adana Haber, Adana Son Dakika Haberleri , Adana'nın Şehir Portalı

Evrim Teorisi Neden Geçersizdir?

Yiğit Yavuzoğlu

Yazarın şu ana kadar yazılmış 7 makalesi bulunuyor.

Son Güncelleme 16 Mayıs 2023 by admin

Evrim teorisinden kısaca bahsedecek olursak; Teorinin temeli eski uygarlıklara dayanıyor ancak ilk
kez Charles Darwin’in çalışmalarıyla adı ‘’Evrim Teorisi’’ olmuştur. Darwin, ‘’Türlerin Kökeni’’ isimli
kitabında canlıların tek ortak atadan meydana gelmiş ve doğal seleksiyon (Canlıların yapıları itibariyle
üremelerinde, yaşamalarında değişkenlik olması) ile türediklerini iddia ediyordu.
Darwin’in çalışmaları dönemindeki birçok bilim insanına mantıklı ve bilimsel yönden gerçek
gelmeye başlamıştı. Teori ne kadar Darwin’in istediği gibi ilgi görse de Darwin, günümüzde bu
iddialarının varsayım olarak görüldüğünü bilemeyecekti. Böyle olsa dahi Darwin, çalışmalarına devam
ederken aslında nasıl bir çıkmaza girdiğini fark etmişti. Tesadüflere dayandırdığı bu çıkmaz onu en
sonunda: ’’Her şeye dizayn edilmiş kanunların bir sonucu olarak bakmaya eğilimliyim… Ve
bütün bu kanunlar açıkça her şeyi bilen, gelecekteki tüm olayları ve sonuçları gören bir
Yaratıcı tarafından dizayn edilmiştir.’’[1] sözüyle gerçeği söylemeye mecbur kılarak aslında teorinin
ölü doğan bir teori olduğunu bizlere itiraf etmiştir. Darwin’in iddialarını ve evrim teorisini sönük
bırakacak gelişmelerden biri ise genetik biliminin temellerinin atılmasıdır. DNA ve gen gibi karmaşık
yapılardaki keşifler teori tekrar bir açmaza sürüklemiştir. Aslında evrimciler, teorinin açmaza
sürüklenen her iddiasına yeni bir alternatif buldukları için günümüze kadar evrim teorisi canlılığını
korumuştur. Harika kompleks yapılardan oluşan canlılar, bitkiler, mikro dünyadaki yaşam bize her
yönüyle canlılığın tesadüfi değil yüksek akla sahip Allah tarafından yaratıldığını tekrar tekrar kanıtlar.
Örneğin yapısı itibariyle canlıların organları insanın kafasını bir labirente sokar. Çünkü böylesine
karmaşık ama nokta atışı tamamlanan kimyasal işlemler insanı şaşkına çevirir. Misal gözden
bahsedelim. Başlı başına bir organ olarak düşündüğümüzde göz çok detaylı yapıdadır. Mesela gözdeki
yüzer noktalar (vitröz sıvısı), optik sinir hatları gibi gözün bölümleri evrime göre zaman içerisinde
meydana gelmiştir. Ancak bu yapıdaki en ufak eksiklik gözün fonksiyonunu kaybetmesine sebep
olacaktır ki bu şekilde de nereye gittiğini bilmeyen bir kuş veya başka bir canlı birkaç metreden fazla
bile ileriye hareket edemeyecektir. ’’Gözlerin ve kanatların ortak özelliği; ancak bütünüyle
gelişmiş bulundukları takdirde görevlerini yerine getirebilmeleridir. Başka bir deyimle; eksik
gözle görülmez, yarım kanatla uçulmaz. Bu organların nasıl oluştuğu, doğanın henüz iyi
aydınlatılamamış büyük sırlarından biri olarak kalmıştır.’’[2] Göz, yaratılan ilk canlılarda olduğu
gibi şuanda da aynı gözdür. Aynı işlevini görür. Herhangi bir değişime asla uğramamıştır. Aksini
kanıtlar yönde herhangi bir bilimsel delil de bulunamamıştır. Çok fazla deney yapılmıştır ancak ne suni
ortamda ne de doğada asla bir canlı insan eliyle veya kendi kendine meydana gelmemiştir. ‘’Gözün
yapısı, yüksek ölçüde minyatürize edilmiş, üstün bir fotoğraf makinesine benzer.’’[3] sözü gözün
yaratılış sonucu oluştuğunu kanıtlar niteliktedir.
Evrim ne kadar halen günümüzde karşımıza çıkmaya devam etse de geçerliliğini çoktan yitirmiştir.
Geçerliliği varsayımların esas alındığı dönemdeydi ama şuanda insanlar evrim denildiğinde güler hale
geldiler. Kur’an-ı Kerim’de bir ayette Allah:’’ Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir
işin olmasına karar verirse, ona yalnızca ‘’Ol’’ der, o da hemen oluverir.’’ buyurarak bütün canlılığın
yaratıcısı, kusursuz doğadaki her şeyin mutlak sahibi olduğu ifade edilmiştir.
Kaynakça:
[1]: Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt II, New York:D. Appleton and
Company, 1888, s.105
[2]: Dr. Engin Korur, ‘’Gözler ve Kanatların Sırrı’’, Bilim ve Teknik, Ekim 1984, Sayı 203, s. 25
[3]: Hel Hellman, ‘’Sight and Survival’’, Science Digest, Şubat 1982, Cilt 90, s. 54

Diğer Haberler de ilgini çekebilir -->  Yiğit Yavuzoğlu Yazdı : DİN NEDEN BİR KÜLTÜR DEĞİLDİR?
istanbul sex shop malatya araç kiralama güvenilir casino siteleri casino siteleri deneme bonusu deneme bonusu veren siteler parça eşya taşıma eşya depolama betpasgiris.vip restbetgiris.co betpastakip.com restbet.com betpas.com restbettakip.com