Uludağ Alan Başkanlığı demek betonlaşma demek

Son Güncelleme 18 Ocak 2023 by

Uludağ Alan Başkanlığı demek betonlaşma demek. CHP Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, iktidarın koruma altına aldığı her yerin talan edildiğini vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, milyonlarca yılda oluşmuş jeolojik miras Uludağ’ın yok edileceğini vurguladı. İktidarın, Peribacaları gibi, Salda Gölü gibi şimdi de rantın, peşkeşin odağına Uludağ’ı aldığını kaydeden Dr. Şevkin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülmekte olan kanun çerçevesinde kurulması planlanan “Uludağ Alan Başkanlığı” aleyhine CHP Parti Grubu adına konuştu.

Bursa’ya su veren, hava veren Uludağ Milli Parkı’nın betona teslim edileceğine dikkat çeken Dr. Şevkin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın temelde toplumun fen, sanat ve sağlık kurallarına göre inşa edilmiş, her kademede planlama ilkelerine uygun yaşam çevrelerinde yaşamasını sağlamak; yerel yönetimlerimizin altyapı ve kaynak planlamasını yaparak ihtiyaçlarını karşılamak; ülke insanının barınma sorununu çözmek için arsa, konut üretmek; doğal çevrenin, ekolojik varlıklarımızın korunumunu sağlamakla, yani dağlar, vadiler, mağaralar, şelaleler, fosil buluntu alanları, jeolojik yapı ve morfolojik yapı ve şekiller, kıyı alanları, denizel göller ve akarsular gibi milyonlarca yıllık jeolojik süreçler sonucunda oluşmuş, bir kez yok edildiğinde bir daha asla yerine konulması imkânsız doğal varlıkların, jeolojik miras ve jeoçeşitliliğin korunması konusunda da çalışmalar yapmak, ülkeyi olası iklim değişikliklerinden korumakla yükümlü olduğuna dikkat çekti.

“DOĞAL DENGE BOZULACAK”

Uludağ’ın buzul gölleri, buzul çökelleri, mağaraları, şelaleleri, kaplıcaları, doğal mineralli suları ve milyonlarca yılda meydana gelmiş çok sayıda jeolojik oluşumları bünyesinde barındırdığını dile getiren Dr. Şevkin, “Uludağ, İnegöl’den Karacabey’e kadar uzanan bir alanda Bursa ovasını oluşturuyor. Aynı zamanda buradaki yer altı sularını ve merkezdeki içme sularının kaynaklarını da besleyen bir dağ. Yeraltı suları çok kıymetli. Suların gerçekten tükenmekte olduğu bir süreçte bu doğal dengeyi bozmak ülkemize büyük zarar verir” diye konuştu.
Uzay sanayisinde kullanılan ve teknoloji olarak son derece önemli bir mineral olan ‘volframit’in de sadece bu dağlarda çıktığını ve adının da Bursa’dan dolayı “Bursait Minerali” olarak konulduğunu dile getiren Dr. Şevkin, “Uludağ, hem uzay teknolojisinde hem de güçlü yapısı nedeniyle çelik sanayisinde kullanılan bir minerali de bünyesinde barındırıyor. Siz, burayı millî park olmaktan çıkardığınızda bunları da yok edeceksiniz” ifadelerini kullandı.

“ALLAH, BAĞI BEKÇİSİNDEN KORUSUN”

Tüm uyarılara rağmen iktidarın koruma adı altında Uludağ’ı beton bloklara teslim etme anlayışı güttüğünü belirten Dr. Şevkin, şöyle konuştu: “Bizim Adana’da bir laf var, bunu burada söylemek zorundayım: “Allah; bağı, bekçisinden korusun” derler. Ürgüp’ü koruma alanı ilan ettiniz örneğin. Ne yazık ki… Bakın, dünyanın her yerinden insanların görmeye geldiği Ürgüp’te milyonlarca yılda oluşmuş peri bacalarının şapkalarını koparıp üzerine binalar diktiniz. Yaptığınız bu, korumanız bu. Yine, milyonlarca yılda oluşmuş peri bacalarının içerisinden yol geçirdiniz. Burayı koruma alanı ilan ettiniz sözde, bu nasıl bir koruma alanıdır. Yine, benzer şekilde, sözüm ona Salda Gölü’nü de korudunuz. Salda Gölü, doğa harikası bir yer ve NASA’nın “Yalın ayak ile bile yürünmesi sakıncalı” diye ilan ettiği yeri ne hale getirdiniz! Dolayısıyla, bir yeri koruduğunuz zaman, bir yere elinizi attığınız zaman korkuyoruz. Yaptıklarınız, yapacaklarınızın garantisi; gördük, yaşıyoruz.

Türkiye’de, maalesef, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporları vererek bütün nehirlerimizin kirlenmesine yol açtınız. Kaz Dağları’nı gözden çıkardınız. Pek çok yerde hava kirliliği oranı SOS veriyor.

“KENDİ HALİNE BIRAKIN”

İliç’te, Muğla’da, Aydın’da, Adana’da pek çok yerde verdiğiniz ÇED olumlu raporlarıyla insanların yaşamlarıyla oynuyorsunuz. “Uludağ Alan Başkanlığı” demek betonlaşma demek, “Uludağ Alan Başkanlığı” demek rant demek, daha çok yapılaşma demek. Halkımızın topladığı binlerce imzayı göz ardı edemezsiniz. Uludağ’ı koruma alanı ilan ederek 20 yıldır yapamadığınız neyi yapmayı planlıyorsunuz? İktidar sizin elinizde değil miydi? Neden burayı daha güzelleştirmek için, korumak için kullanmadınız da böyle özel koruma adı altında özel bir statü veriyorsunuz? Yasamızı önümüze koyan milletvekillerinin de vicdanına sesleniyorum. Derhal bu yasayı geri çekin, Bu  kanun teklifini geri çekin Allah’tan korkun! Milyonlarca yılda oluşmuş Uludağ’ı koruyacaksanız bırakın doğal hâliyle, ellemeyin kendi hâline bırakın.”